Çağdaş Sözlük

afi ~ آفي

Kamus-ul'Alam - afi ~ آفي maddesi. Sayfa: 250 - Sira: 3

afi - آفي

هندستان امراسندن احمد یار خانك شعرده قوللاندیغی مخلصدر. كندیسی ١٢٦٥ تاریخ هجریسنده لسان فارسیده ((مثنوىٔ كلزار خیال)) عنوانیله شاهزاده و كدا حكایه سنی نظمه چكمشدر.

Kamusul Alam, Şemseddin Sami; Kamusul Alamde afi maddesi. osmanlıcada afi ne demek, afi anlamı manası, afi osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte afi hakkında bilgi. Arapça afi ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada afi anlamı

Kamusul Alamde - آفي afi maddesi. Şemseddin Sami, Kamusul Alam Ansiklopedisi

afi ~ آفي güncel sözlüklerde anlamı:

AFi ::: Silen, silinmiş. Affeden, bağışlayan. * Affedilmiş, bağışlanmış. * Yalvaran. * Uzun saçlı. * Tencere altında artaya kalan.

âfî ::: (a. s.) : 1) silen. 2) silinmiş. 3) affeden, bağışlayan. (bkz. : âmürz, âmürzâ). 4) af - fedilmnş, bağışlanmış. 5) yalvaran, [müen. afiye].

Afi :::


  1. Gösteriş, çalım, caka
    Örnek: Bir manevra, bir afi, bir dalavere olacak diyordum. Ö. Seyfettin

afî ::: silen , silinmiş , affeden , bağışlayan , affedilmiş , bağışlanmış , yalvaran , uzun saçlı , tencere altında artaya kalan

âfî ::: (a. s.) 1) silen. 2) silinmiş. 3) affeden, bağışlayan. (bkz. : âmürz, âmürzâ). 4) af - fedilmnş, bağışlanmış. 5) yalvaran, [müen. afiye].

afi ::: caka, çalım, fiyaka, gösteriş

AFÎ :::

Silen, silinmiş. Affeden, bağışlayan. * Affedilmiş, bağışlanmış. * Yalvaran. * Uzun saçlı. * Tencere altında artaya kalan