Kemer ~ كمر
Kamus-ul'Alam - Kemer ~ كمر maddesi. Sayfa: 688 - Sira: 2
Kamusul Alam, Şemseddin Sami; Kamusul Alamde Kemer maddesi. osmanlıcada Kemer ne demek, Kemer anlamı manası, Kemer osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Kemer hakkında bilgi. Arapça Kemer ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Kemer anlamı
Kamusul Alamde - كمر Kemer maddesi. Şemseddin Sami, Kamusul Alam Ansiklopedisi
Kemer ~ كمر güncel sözlüklerde anlamı:
KEMER ::: f. Yay gibi eğik olan yapı. * Bele bağlanan kuşak. * İç çamaşırın bele rastlayan kısmı.
kemer ::: (f. i.) : 1) bele takılan kuşak, kayış. 2) don, panlalon, şalvar gibi şeylerin bele rastlıyan kısmı. 3) kapı, pencere, köprü gibi şeylerin, oyuğu aşağı bakan kavisli kubbesi, tavanı. 4) s. tümsekli, tümseği olan : "korner burun... " gibi.
kemer-i âftâb ::: astr. Güneş'in merkezinden geçtiği farzolunan hat.
kemer ::: kavisli yapı, kuşak.
Kemer :::
- Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
Örnek: Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı. P. Safa - Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü.
- Emniyet kemeri.
- Tümsekli.
- Kemiklerden oluşmuş kemer biçiminde tavan.
- Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı.
- İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı
- Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak.
- Bir kıvrımın kabarık, tepe yeri. bkz. tekne, kıvrım.T. : antiklinal
kemer ::: bel , kavisli yapı , kuşak , yay gibi eğik olan yapı , bele bağlanan kuşak , iç çamaşırın bele rastlayan kısmı
kemer ::: bel
kemer ::: (f. i.) 1) bele takılan kuşak, kayış. 2) don, panlalon, şalvar gibi şeylerin bele rastlıyan kısmı. 3) kapı, pencere, köprü gibi şeylerin, oyuğu aşağı bakan kavisli kubbesi, tavanı. 4) s. tümsekli, tümseği olan :
KEMER :::