Foul ~ فول
Kamus-ul'Alam - Foul ~ فول maddesi. Sayfa: 252 - Sira: 4
Kamusul Alam, Şemseddin Sami; Kamusul Alamde Foul maddesi. osmanlıcada Foul ne demek, Foul anlamı manası, Foul osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Foul hakkında bilgi. Arapça Foul ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Foul anlamı
Kamusul Alamde - فول Foul maddesi. Şemseddin Sami, Kamusul Alam Ansiklopedisi
Foul ~ فول güncel sözlüklerde anlamı:
fûl ::: (a. i.) : bakla.
fûl-i Mısrî ::: nohudu andıran ve "deveyulafı" da denilen küçük kara tane.
Foul :::
- (f). kirletmek, pisletmek, murdar etmek, bulaştırmak; bozmak; rezil etmek; yanmış barutun çamuru ile kirletmek (top namlusunu); (den). ot ve midye bağlamak (tekne karinası); dolaştırıp işlemez hale getirmek, çaparız vermek; spor oyuncuya karşı kural dışı harekette bulunmak, haksız muamele etmek; kirlenmek, kir bağlamak; dolaşmak, karışmak. foul up argo acemice hareket etmek, karıştırmak.
- (s)., (i). iğrenç kerih, tiksindirici, nefret verici; kirli, pis, murdar; menfur, çirkin, ayıp; bozuk; sövüp sayma kabilinden; fena (hava); dolaşmış, karışmış, birbirine geçmiş; midye bağlamış (gemi teknesi); (den). gambalı çaparız; (i)., spor kurallara aykırı hareket, faul, hatalı vuruş veya davranış; dolaşma, karışma; çarpışma, bindirme (gemi). foul bill of health (den). bulaşık patent. foul breath pis nefes. foul copy düzeltmelerle karalanmış nüsha. foulmouthed (s). ağzı bozuk, küfürbaz. foul play kurallara aykırı oyun; haince hareket hıyanet, suikast; cinayet. foul shot basketbol faul atışı. by fair means or foul iyi veya kötü yola baş vurarak, nasıl olursa olsun. fall foul of çaparız gelmek; çatmak, kızdırmak. to play foul hainlik etmek. foully (z). çirkin bir şekilde; haince. foulness (i). bozukluk; pislik, kir; günah.