Çağdaş Sözlük

Feth ~ فتح

Kamus-ul'Alam - Feth ~ فتح maddesi. Sayfa: 140 - Sira: 6

Kamusul Alam, Şemseddin Sami; Kamusul Alamde Feth maddesi. osmanlıcada Feth ne demek, Feth anlamı manası, Feth osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Feth hakkında bilgi. Arapça Feth ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Feth anlamı

Kamusul Alamde - فتح Feth maddesi. Şemseddin Sami, Kamusul Alam Ansiklopedisi

Feth ~ فتح güncel sözlüklerde anlamı:

FETH ::: Açma, başlama. * Zaptetme. Ele geçirme. Zafer. Nusret. * Faydalı şeyleri elde etmek için yolları açmak. Muğlak şeyleri açmak. Bu iki suretle olur. Biri, basâr ile idrâk olunur. Gam ve kederi gidermek gibi. İkinci de: İki nevi olup birincisi; dünya işlerinde olur. Sürur vermekle gamı izâle etmek, bir değerli şey vermekle fakirliği kaldırmak gibi. İkincisi; kapalı, muğlak bilgilerin keşif ve izharında kullanılır. Bu da iki türlüdür; Birisi; zâhirî ve müsbet ilimleri çoğaltmak ve mânalarını tahkik etmekle olur. Diğeri; ilm-i ledün âlemine dalmakla olur. (L.R.)

feth ::: (a. i. c. : fütûh; c. c. : fütûhât) : 1) açma, açılma, [sûre-i feth : innâfetahnâ-leke sûresi], (bkz. : küşâd).

feth-i bâb ::: kapının açılması.

feth-i İslâm ::: Tuna nehri üzerinde Kladove kasabasına yakın bir kalenin adı.

feth-i konstantiniyye ::: İstanbul'un II. Mehmet tarafından fethi.

feth-i meyyit ::: ölümün sebebini anlamak için cesedin açılarak muayenesi, otopsi.

feth-i mübîn ::: açık, aşikâr zafer. 2) başlama, (bkz. : bed').

feth-i kelâm ::: söze başlama. 3) kuşatma, zaptetme.

feth-i bilâd ::: şehirlerin istîlâsı, zaptı. 4) bir harfin üstün, (e) olarak okunması, [feth-i lâm ile = lamın fethiyle, üstün, "e" okunmasiyle].

feth ::: açma, fetih.

fetih ::: açma

feth ::: açma , fetih , açılma , tamamen ele geçirme

feth ::: ‬fetih

feth ::: tamamen ele geçirme

feth ::: açma

feth ::: açılma

FETH :::

Açma, başlama. * Zaptetme. Ele geçirme. Zafer. Nusret. * Faydalı şeyleri elde etmek için yolları açmak. Muğlak şeyleri açmak. Bu iki suretle olur. Biri, basâr ile idrâk olunur. Gam ve kederi gidermek gibi. İkinci de: İki nevi olup birincisi; dünya işlerinde olur. Sürur vermekle gamı izâle etmek, bir değerli şey vermekle fakirliği kaldırmak gibi. İkincisi; kapalı, muğlak bilgilerin keşif ve izharında kullanılır. Bu da iki türlüdür; Birisi; zâhirî ve müsbet ilimleri çoğaltmak ve mânalarını tahkik etmekle olu