Şeref ~ شرف
Kamus-ul'Alam - Şeref ~ شرف maddesi. Sayfa: 448 - Sira: 2
Kamusul Alam, Şemseddin Sami; Kamusul Alamde Şeref maddesi. osmanlıcada Şeref ne demek, Şeref anlamı manası, Şeref osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Şeref hakkında bilgi. Arapça Şeref ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Şeref anlamı
Kamusul Alamde - شرف Şeref maddesi. Şemseddin Sami, Kamusul Alam Ansiklopedisi
Şeref ~ شرف güncel sözlüklerde anlamı:
şEREF ::: Yükseklik, yücelik. Büyüklük. * İnsanlar arasında geçerli ve makbul olma. Büyük bir makam sâhibi olma. * Cenab-ı Hakka itâat ve ubudiyyeti ve yüksek hizmeti ile çok ihsanına mazhar olma. * İftihâr, övünme.
şeref ::: (a. i.) : lüzumsuz harcama, (bkz. : israf).
şeref ::: (a. i.) : 1) [ma'nen] büyüklük, yükseklik, ululuk. 2) övünme, (bkz. : iftihar). 3) üstünlük, (bkz. : mümtâziyyet). 4) erkek adı.
şeref-i arızî, i izafî ::: mevki ve rütbeden gelen büyüklük.
şeref-i hamîdî ::: müz. sermüezzin Tevfik Beyin terkîbederek II. Abdülhamid'e ithaf ettiği makam ki, ismi sonraları Dr. Suphi Ezgi tarafından "şeref-nü-mâ" olarak değiştirilmiştir, (bkz. : şeref-nümâ).
şeref-i zatî ::: kendi öz vasıflarından ve faziletlerinden doan büyüklük.
şeref-üd-dîn ::: 1) dînin şerefi; 2) dilimizde "şe-râfettin" şeklinde erkek adı olarak kullanılır.
şeref-ül inşân ::: XVI. asır bilginlerinden Bursalı LâTniî Çelebi'nin Kanunî Sultan Süleyman adına kaleme aldığı eserdir, [insanların yaradılışta hayvanlardan her suretle üstün olduklarını belirtmek için yazılmıştır]
şeref-ül-mekân bi-limekân ::: mekânın şerefi me-kîn (oturan) ile dir.
şüref ::: (a. i. şerefe, şürfe'nin c.) : şerefeler, (bkz. : şürefât).
şeref ::: yücelik, büyüklük, değer.
şEREF ::: İnsanların en akıllısı ölümü çok hatırlayandır. Ölümü çok hatırlayan insana, dünyâda şeref, âhirette yüksek dereceler nasîb olur. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Allahü teâlâ müslüman yapmakla bizleri şereflendirdi. Allahü teâlânın verdiği bu izzetten bu şereften başka şeref ararsak, Allahü teâlâ bizi yine zelîl eder, her şeyden aşağı eder. (Hazret-i Ömer)
İnsanın şerefi ilim ve edeb iledir, mal ve neseb ile değildir. (Hazret-i Ali)
Şerefli bir insan olabilmek için; edeb sâhibi olmak, farzları edâ etmek, sâlihlerle sohbet etmek ve fâsıklardan (açıkça günah işleyenlerden) uzak durmak lâzımdır. (Ebü'l Hayr el-Akta)
Kaybetti peygamberin âilesi olma şerefini,
Kötülerle arkadaşlık ettiği için hazret-i Lût'un eşi,
Eshâb-ı Kehf'in köpeği onlarla olunca berâber,
Kavuştu haşr olma şerefine mü'minlerle berâber.
(Sa'dî Şîrâzî)
Şeref :::
- Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur.
- Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret
Örnek: Kolay şöhret, güç sanatın şerefini daima kıskanmıştır. F. R. Atay
şeref ::: yücelik , büyüklük , yükseklik , şeref , üstünlük
şeref ::: şeref
şeref ::: üstünlük
şeref ::: kıvanç
şeref ::: (a. i.) lüzumsuz harcama, (bkz. : israf).
şüref ::: (a. i. şerefe, şürfe'nin c.) şerefeler, (bkz. : şürefât).
şeref ::: onur, ün
ŞEREF :::