Çağdaş Sözlük

Ebdal ~ ابدال

Kamus-ul'Alam - Ebdal ~ ابدال maddesi. Sayfa: 527 - Sira: 1

Ebdal - ابدال

شعرای ایران زمیندن اولوب، اصفهانلیدر. اواىٔل حالنده عطارلق ایتدیكی حالده، بر نوجوانه تعشق ایتمكله، دكاننی یاقه رق، ابداللغه اورمش؛ و اقرباسی نصح وپند ایله یوله كله میه جكنی آكلاینجه، تیمازخانه یه قومشلرسه ده، بو تدبیر دخی كاركر تأثیر اوله مدیغندن، ینه سربست براقیله رق، اوچ سنه اصفانده باش آچیق ویالین آیاق كزمش؛ بعده تریزه عزیمتله اوراده دخی بش سنه ارمنیلرك میخانه لرنده دوشوب قالقمش؛ وبو قطعه ایله وقتكی حالنی تصویر ایتمشدر: كبران همه كردمن چو خویشان من كبر نوم میان ایشان و الله كه ندیدم از ملمان این طور كه دیده ام از ایشان دارند دلی خوش و ندارند طبع ید و خاطر پریشان شو بیت دخی حال پریشانیسنه دلالت ایدیور : از برای جرعۀ می خادم میخانه ام خدمت رندام كنم تا پرشود پیمانه ام بعده توبه واستغفار ایدوب، اون ایكی سنه سجاده نشین عبادت اولمشدر. اشعاری غایت لطیف وسوزشلیدر. شو ایكی مطلع دخی جملۀ اشعارندندر : ای شمع بزم دوش چرا میكریستی پروانه عاشقت تو سركرم كیستی _ ابدال وش بكویت شبها كه سر نهادم خشتم بز یر سر بود خارم بز پهلو

Kamusul Alam, Şemseddin Sami; Kamusul Alamde Ebdal maddesi. osmanlıcada Ebdal ne demek, Ebdal anlamı manası, Ebdal osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Ebdal hakkında bilgi. Arapça Ebdal ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Ebdal anlamı

Kamusul Alamde - ابدال Ebdal maddesi. Şemseddin Sami, Kamusul Alam Ansiklopedisi

Ebdal ~ ابدال güncel sözlüklerde anlamı:

EBDAL ::: (Bedil veya Bedel. C.) Evliyâdan, ziyâde nuraniyyet kazanmış olanlar. Evliyâ zümresinden bir cemaat. Arapçada halkın lüzumlu işlerinin tasarrufuna memur bir cemaata denir. (Mâsivâ alâkasından mücerret ve Cenab-ı Hakk'ın muhabbetinde fâni ve müstağrak olan zâtlar. O.S.)

ebdâl ::: (a. i. ve s.) : 1) dünyâ ile ilgisini kesip, Allah’a bağlanmış olan, derviş, [evliyadan 70 kişilik bir cemâat veya zümreye verilmiş bir addır. Efganistan'da bir Türk topluluğunun, Anadolu'da göçebe bir halkın adıdır. Aşırı Alevî olup kendilerine "Seyyid Gazi yetimleri", büyüklerine de "dede" derlerdi]. 2) aptal, şaşkın, alık, ahmak, budala [kelime, müfret gibi kullanılır; aslında "bedii" in cemidir].

ibdâl ::: (a. i.) : 1) birinin yerine diğerini getirme. 2) ed. bir harfin yerine diğerini getirme, değiştirme.

EBDaL ::: Ümmetim arasında her zaman kırk kişi bulunur. Bunların kalbleri İbrâhim'in (aleyhisselâm) kalbi gibidir. Allahü teâlâ onların sebebi ile kullarından belâları giderir. Bunlara Ebdâl denir. Onlar bu dereceye namaz ve oruç ile erişmediler. İbn-i Mes'ûd radıyallahü anh; "Yâ Resûlallah! Ne ile bu dereceye ulaştılar?" diye sorunca; "Cömertlikle ve müslümanlara nasîhat etmekle eriştiler" buyurdu. (Hadîs-i şerîf-Hilyet-ül-Evliyâ)

Ebdâllerin sayısının yedi, kırk veya yetmiş olduğu bildirilmiştir. (Seyyid Şerîf Cürcânî)

Ebdâllerin makâmını istiyen kimsenin hâlini düzeltmesi, nefsine uymaması lâzımdır. (Behâeddîn-i Buhârî)

EBED

ebdâl ::: derviş , abdal

ebdâl ::: ‬derviş

ebdâl ::: abdal

ebdâl ::: (a. i. ve s.) 1) dünyâ ile ilgisini kesip, Allah’a bağlanmış olan, derviş, [evliyadan 70 kişilik bir cemâat veya zümreye verilmiş bir addır. Efganistan'da bir Türk topluluğunun, Anadolu'da göçebe bir halkın adıdır. Aşırı Alevî olup kendilerine

ibdâl ::: (a. i.) 1) birinin yerine diğerini getirme. 2) ed. bir harfin yerine diğerini getirme, değiştirme.

EBDAL :::

(Bedil veya Bedel. C.) Evliyâdan, ziyâde nuraniyyet kazanmış olanlar. Evliyâ zümresinden bir cemaat. Arapçada halkın lüzumlu işlerinin tasarrufuna memur bir cemaata denir. (Mâsivâ alâkasından mücerret ve Cenab-ı Hakk'ın muhabbetinde fâni ve müstağrak olan zâtlar. O.S.)