Zahir ~ ظهیر
Kamus-ul'Alam - Zahir ~ ظهیر maddesi. Sayfa: 635 - Sira: 2
Kamusul Alam, Şemseddin Sami; Kamusul Alamde Zahir maddesi. osmanlıcada Zahir ne demek, Zahir anlamı manası, Zahir osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Zahir hakkında bilgi. Arapça Zahir ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Zahir anlamı
Kamusul Alamde - ظهیر Zahir maddesi. Şemseddin Sami, Kamusul Alam Ansiklopedisi
Zahir ~ ظهیر güncel sözlüklerde anlamı:
ZAHiR ::: (Zuhur. dan) Görünen, âşikâr olan. Açık, belli, meydanda olan. * Görünüşe göre. * Şüphesiz. * Suret. Dış yüz. Görünüş. * Anlaşılan. * Meğer. Galiba. Zannederim. Elbette.
ZAHiR ::: Parlak, parlayan. Hüsün ve safvet üzere olan.
ZAHiR ::: Engin denizler. * Taşkın, coşkun. * Semiz, tavlı ve bol olan.
ZAHiR ::: Yüksek şeref. * Neşv ü nemâ bulup, gelişip, etrafa sarılıp sarmaşmış bitki.
ZAHiR ::: (Zahr. dan) Kuvvetli deve. * Yardımcı, arka çıkan. * Geriden gelen kuvvet.
Zâhir ::: "bütün varlıkların dış yüzünü yaratan ve dışına da hükmeden" mânâsında ilâhî isim.
zâhir ::: görünen, belli.
zahîr ::: yardımcı, arka çıkan.
Zahir :::
- Açık, belli.
- Dış yüz, görünüş.
- Kuşkusuz, elbette, şüphesiz
Örnek: Zahir, o anda başıma kan çıkmış, yüzüm kızarmış olacak ki... S. M. Alus - Görünüşe göre, anlaşıldığına göre.
- Yardım eden, destekleyen, arka çıkan.
- 1. Parlak, açık, belli. 2. Dış görünüş, dış yüz. 3. Coşmuş, taşkın.
zâhir ::: açık , belli , görünen , aşikar , meydanda olan , ortaya çıkan , görünüş , dış yüz
zahîr ::: arka çıkan
zâhir ::: ortaya çıkan
zâhir ::: görünen
zâhir ::: zuhur eden
zâhir ::: belli
zâhir ::: açık
zâhir ::: aşikâr
zâhir ::: sanırım
zâhir ::: görünüş
zâhir ::: dış yüz
Zahir ::: Açık
zahir ::: açık
zahir ::: açık, belli, elbette, görünüş, şüphesiz
ZAHİR :::