Said ~ صعيد
Kamus-ul'Alam - Said ~ صعيد maddesi. Sayfa: 553 - Sira: 4


Kamusul Alam, Şemseddin Sami; Kamusul Alamde Said maddesi. osmanlıcada Said ne demek, Said anlamı manası, Said osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Said hakkında bilgi. Arapça Said ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Said anlamı
Kamusul Alamde - صعيد Said maddesi. Şemseddin Sami, Kamusul Alam Ansiklopedisi
Said ~ صعيد güncel sözlüklerde anlamı:
SAiD ::: (Sa'd. dan) Saadetli. Allah (C.C.) kendisini sevmiş. O'nun rızasına ermiş olan. Ahireti için çalışan kimse. Mes'ud. Mübarek. Bahtiyar.
SAiD ::: (Suud. dan fâil) Yukarı çıkan, yükselen, kalkan.
SAiD ::: Kolun, bilek ile dirseği arasındaki kısmı. Mirfak.
SAiD ::: Yukarıdaki temiz toprak, pislikten uzak pâk toprak. Yeryüzü. * Yol, tarik. * Mezar, kabir. * Yüksek. * Yukarı çıkan.
saîd ::: (a. s.) : 1) mutlu, uğurlu, (bkz : ferhunde, mes'ûd, mübarek). 2) âhiretini hazırlamış [kimse] . 3) i. erkek adı.
sâid ::: (a. s. suûd'dan) : yukarı çıkan, yükselen, kalkan, kalkıcı.
saîd ::: (a. s. suûd'dan) : 1) yüksek 2) yukarı çıkan.
sâid ::: (a. i. c. : sevâid) : kolun dirsekle bilek arasındaki kısmı, (bkz. : mirfak). sâid-i billur : bembeyaz kol. sâid-i sîmîn : gümüş gibi kol.
Said :::
- bak. say.
saîd ::: saadete ermiş , mutlu , mesut , saadetli
sâid ::: kol , bilek ile dirsek arası
sâid ::: kol
sâid ::: bilek ile dirsek arası
saîd ::: (a. s.) 1) mutlu, uğurlu, (bkz : ferhunde, mes'ûd, mübarek). 2) âhiretini hazırlamış [kimse] . 3) i. erkek adı.
sâid ::: (a. s. suûd'dan) yukarı çıkan, yükselen, kalkan, kalkıcı.
saîd ::: (a. s. suûd'dan) 1) yüksek 2) yukarı çıkan.
sâid ::: (a. i. c. : sevâid) kolun dirsekle bilek arasındaki kısmı, (bkz. : mirfak). sâid-i billur : bembeyaz kol. sâid-i sîmîn : gümüş gibi kol.
SAİD :::